17 Mayıs 2013 Cuma

Herkesin Bildiği Sırlar - Tiyatro

İstiklal Caddesi Küçük Sahnede izledim. Son gün aldığım bilet şans eseri önlerdeydi. Sahne Amerikan barı olan bir ev. Dışarıda yağmur yağıyor. Fonda romantik baladlar. Biraz Elvis, biraz gök gürültüsü ve yıldırım efektleri. Burak Şentürk ve Ebru Unurtan ayrılacaklar ama son gece bir değerlendirme daha yapmaya karar veriyorlar. İki perde keyifli bir değerlendirme yapıyorlar.

Oyun Devlet Tiyatrolarında 2006'dan beri oynanıyor galiba. Yavuz Özkan 1989 yılında "Büyük Yalnızlık" adlı film için yazmış. Filmde Sezen Aksu ve Ferhan Şensoy oynamışlar. Ben hatırlamıyorum. O yıllarda dünya işlerine dalmış olabilirim. Eleştirmenler pek de beğenmemişler. Ben Hürriyetten Qubi'nin yalancısıyım. Aslında eleştirmenlere de fazla laf söylememek gerek. Çünkü IMDB puanı 4.7. Pek fazla sayılmaz.

Ben oyundan çok, hakkındaki değerlendirmelerden söz etmek istiyorum. Sanal evrende "Herkes eşiyle gitsin" diye bir yorum okudum. Aklıma o kötü evlilik fıkrası geldi. Adam arkadaşına evliliğini övüyormuş: "Ben" demiş "mutlu evliliğimi neye borçluyum biliyor musun? Karımla her hafta iki gece dışarı yemeğe çıkarız." Arkadaşı "Bravo" demiş "nasıl yapıyorsunuz?" Adam tamamlamış "O Çarşamba akşamları çıkar, ben Cumartesi akşamları.."

Bir de "Herkes kendini tartışmış, toplumu yargılamış ve yanıtsız soruların içinde boğulmuş". İki evlilikten birinin bozulduğu bir dünyada doğal olarak "kendini bulursun". Korkunun ecele faydası yok.

"Eşimden daha yeni ayrıldım. Oyunda yaşadığım şeyleri tekrar yaşadım, oyunun bazı sahnelerinde ben ve eski eşim konuşuyorduk sanki. Çok beğendim.. Yaşamın içinde bir kesit.." O zaman niye ayrıldınız? Tekrar birleşmek istiyorsunuz da söylemeye diliniz varmıyor galiba.

"Kendimi bu derece bulabileceğimi düşünmediğimden kuzenlerimle gittim. keşke eşimle gitmiş olsaydım da, hayatın bu kadar içinde bir oyunu birlikte izleseydik. bir kez daha izlemek üzere biletler alındı bile. Emeğinize sağlık. Acayip eğlendim. Süperdi!" Ne diyebilirim ki? Ben de..

"Oyun sanki beni, arkadaşımın bana anlattığını, sevgilimi, başka bir yakınımın kocasını, alt komşumun karısını... anlatıyordu. Bu kadar hayatın içinden bir oyun! Dekordaki romantik hava, ışığın dozu, yağmur yağması ve çalınan müziklere bayıldım. Bir ara hiç bitmesini istemediğim bir filmde sandım kendimi. Güzeldi! Çok güzeldi!" Allah kurtarsın, ne diyeyim..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder